7 Ağustos 2011 Pazar

EFSANELER | Majid Musisi


15 Eylül 1967 Uganda doğumludur. 1994 - 1997 yılları arasında Bursaspor'da oynamıştır. Timsah yürüyüşünün mucididir. 15 Aralık 2005 günü akşam saat 8'de Nsambya Hastanesi'nde vefat etmiştir.

Musisi, ülkesinde 8 sezon SC Villa takımında forma giydi. Bu sürede 6 kez şampiyonluk sevinci yaşarken 4 kez gol kralı oldu. Uganda Milli Futbol Takımı'nda defalarca forma giydi. Milli Takım ile Orta ve Doğu Afrika ülkelerinin katıldığı CECAFA Kupası'nda 2 kez mutlu sona ulaştı. Bu başarılarıyla "Sihirbaz" lakabını aldı.


Musisi 1994 – 95 sezonunda Bursaspor'a Fransa'nın 2. Lig takımlarından Rennes'den geldi. Aslında Bursaspor yönetiminin hedefi Malili Ferdinand Coulibaly'di. Ancak bu futbolcuyla yapılan görüşmeler çıkmaza girince Musisi'de karar kılındı. 

Ugandalı futbolcu ilk sezonunda 27 maçta forma giydi ve rakip fileleri 9 kez havalandırdı. Ertesi yıl başarılı grafiğini tekrarlayan siyahi yıldız 30 maçta 15 gol kaydetti. Bursaspor'daki 3. sezonu Musisi için çok da parlak geçmedi. Yabancı kontenjanı nedeniyle çoğu zaman yedek kulübesinde oturmak zorunda kalan Ugandalı oyuncunun yıldızı teknik direktör Gordon Milne ile barışmadı. Her şeye rağmen 13 maçta forma şansı buldu ve 7 gol attı.




Gaziantepspor'a satılmak istendi ama bu transfer son anda gerçekleşmedi. Bursaspor'un ardından Çanakkale Dardanelspor'da top koşturdu. Daha sonra ise Çin ve Vietnam'da futbol oynadı. Bir süre Londra'da yaşadıktan sonra son olarak ülkesinde Ggaba United'da forma giydi.

Türkiye'de 153 maçta oynayan Majid Mususi, bu maçlarda 60 gol kaydetmiştir. Musisi henüz ikinci maçında Altay filelerine yolladığı kritik golüyle Bursaspor taraftarını heyecanlandırmayı başarmıştır. Ugandalının ilk sezon attığı 11 gol içinde, Beşiktaş'a atılanla birlikte tek deplasman golünün bu olması, onun ne tarz bir oyuncu olduğu hakkında fikir verebilir bilmeyenlere. Evet, Musisi, taraftarla büyüyen, tribüne oynayan, uçarı, çılgın bir yıldızdır. 5 sezonluk Türkiye kariyerinde istatistiklere yazdırdığı 60 golün 6'da birinin, profesyonel lig tarihinde şampiyonluk sevinci yaşamış dört takıma olması da bir başka ipucudur, sempatik oyuncunun bu özelliğini sergileyen.


Yeşil Beyazlıların UEFA İntertoto Kupası'ndaki başarılı performansının kahramanlarından biriydi. Ercüment ve Baliç ile harika bir üçlü oluşturdu. Beitar Jerusalem, Charleroi ve Karlsruhe maçlarında attığı goller görülmeye değerdi.  Taraftarla iyi bir dialog kurmuş, Karlsruhe maçında attığı golün ardından yaptığı timsah yürüyüşüyle Bursaspor'un popülaritesine büyük katkıda bulunmuştur. 


Özel hayatına yeterince dikkat etmemesi çok daha önemli bir isim olmasını engelleyen önemli sebeplerden biri olmuştur. Düzensiz bir hayat yaşasa da saha içinde istikrarsız olduğunu söylemek mümkün değildir Musisi'nin. Nitekim, Bursaspor'daki ikinci sezonunda bir adım ileri giderek 15'e yükseltir gol sayısını. İki sezonda atılan 26 gol, hiç de fena bir rakam değil. Türkiye'de 10 golün altına düştüğü tek sezonu 9 golle kapatması da az iş değil. (11-15-12-15-9.)  Musisi'nin bu derece sevilmesinde rol alan ana etken attığı bu goller değil. Musisi, Baljic, Ercüment üçlüsüyle İnter-Toto Kupası'nda turları bir bir geçen Bursaspor'un, bu kupada 2 Ağustos 1995 tarihinde oynadığı final maçında Karlsruhe'ye attığı golle maçın uzatmalara gitmesini sağlayan Musisi, bugün bile süren bir geleneğin başlangıcına imza atar; "timsah yürüyüşü"! Yıllar sonra sorulduğunda, bu sevinci ilk olarak Fransa'da oynarken gördüğünü ve Bursaspor camiası tarafından bu kadar benimsenmesinin onu çok mutlu ettiğini söyler. Bu sevinç, aynı zamanda Bursaspor'un "Yeşil Timsahlar" olarak anılmasında da oldukça etkili rol oynar. 


1992 yılına kadar "Yeşil İnciler" olarak anılan Bursaspor'un Beşiktaş'la oynayıp 0-0 berabere kaldığı bir lig maçı sonrası, yönetimde bu lakabın çok durağan olduğu ve Bursaspor'a yeni bir sembol bulunması gerektiği fikri ortaya atılır. 6 ay boyunca bu konuda araştırma yapılır ve değişiklik fikrinin sahibi yöneticinin izlediği bir belgesel sonucu "Timsah" sembolü ön plana çıkar. "Yeşil Timsahlar" lakabının yaygınlaşması ise Musisi'nin başlattığı bu gol sevinci ile gerçekleşir.

1996 yılında "Türkiye'de Yılın Yabancı Futbolcusu" seçilen Musisi, bir sonraki sezon Bursaspor'da teknik direktörlüğe Gordon Milne'nin getirilmesinin ardından gözden düşer. Gollerine devam etmektedir ve yarım sezonda 7 gole ulaşmıştır ancak anlamsız bir şekilde devre arasında Çanakkale Dardanelspor'a verilmiştir. Orada da susmamış, hem golleri, hem sempatik tavırları, hem de çapkınlığıyla Çanakkale'nin renkli simaları adına adını yazdırmıştır. Bursaspor'daki taraftar desteği ve ilgisini, haliyle o dönemdeki mutluluğu bulduğunu söylemek ise güç, Musisi'nin. Burada geçirdiği 2,5 sezonun ardından Çanakkale Dardanelspor küme düşünce, Rennes öncesi formasını giydiği, ülkesinin SC Villa takımına döner. 18-25 yaşları arasında oynadığı bu takımdaki ilk döneminde 138 gol atmıştır Musisi. Jimmy Kirunda isimli bir oyuncunun 32 gollük Uganda Ligi rekorunu kırmasına çok yaklaşıp 28 gol atmışken, sezon bitimine 4 maç kala Fransa'ya transferi gerçekleşince bunu başaramamıştır.


Futbolu bıraktıktan sonra, son dönemini Uganda'nın başkenti Kampala'da ailesi ile birlikte geçirdi.


Vietnam ve Çin'de futbol oynarken burada HIV virüsü kaptığını öğrenir. Futbola ara verip, tedavi için Londra'ya gider. Taşıyıcı olduğunu öğrendikten kısa süre sonra ülkesinin Ggaba United takımında futbola döner ve futbolu burada bırakır. Musisi, 13 Aralık 2005'te, yaygın bir iddiaya göre AIDS'ten, açıklanan sebebiyle de böbrek yetmezliğinden hayatını kaybeder. Ölümünden 8 ay önce Bursaspor Dergisi'ne verdiği röportajda Bursaspor taraftarını ve Bursa'da geçirdiği günleri çok özlediğini, artık futboldan kopup ülkesindeki aile şirketinde ticaretle uğraşarak geçindiğini belirtir.

2010 Temmuz ayında ise Musisi ailesi Baba Musisisiz, Bursa'ya 20 günlük bir ziyarette bulunur. Mususi'nin annesiyle beraber Amerika'da yaşayan iki çocuğu olmak üzere toplam sekiz çocuğu olmuştur.




Musisi'nin ölümünün ardından bir başsağlığı mesajı yayınlayan Uganda Futbol Federasyonu başkanı Lawrence Mulindwa, çok önemli bir sporcuyu kaybettiklerini söylemiştir. Uganda'nın ilk profesyonel futbolcusudur Musisi. Bugün hâlâ Uganda'nın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu olarak kabul edilir.


KALBİMİZDESİN..



Araştırma: Harun Aydın

0 yorum:

Yorum Gönder

TeksasTV

 
Powered by Blogger